Kapadokya’da Yumuşak Tüf Kayalara Oyularak Yapılmış 6 Yer Altı Şehri
Her gezeni büyüleyerek hayranlık içinde bırakan Kapadokya’nın en az Peribacaları kadar gizemli bir başka yanı da yer altı şehirleri. Kapadokya bölgesinin her yanına dağılmış birçok yer altı şehri bulunuyor bu yapıların neredeyse hepsi bölgeye özgü tüflü yumuşak kayaların yerin altına doğru genişleyen labirentler şeklinde oyulmasıyla oluşturulmuş. Yer altı şehirlerinin hangi tarihte yapıldığı tam olarak bilinmiyor fakat bu yerleşim merkezlerinin sabit barınaklar olarak değil, tehlike anında kullanılacak sığınaklar olarak inşa edildikleri düşünülüyor. Yapımında kullanılan şaşırtıcı teknik ayrıntılar kadar büyüklükleri ve binlerce kişiye ev sahipliği yapmalarını mümkün kılan tasarımlarıyla da ilgi çeken 6 yer altı şehrini sizin için araştırdık.
Nevşehir’e 30 km uzaklıkta bulunan Derinkuyu yer altı şehrinin M.S. 2. yüzyılda, Romalıların zulmünden kaçan Hıristiyanlar tarafından kullanıldığı, onlardan önce de Asur yerlilerinin burada konakladığı düşünülüyor. 8 kattan oluşan Derinkuyu şehrinde buraya sığınacak toplulukların her türlü ihtiyacını karşılayacak ayrıntıya yer verilmiş. Şarap imalathanesinden vaftiz havuzuna dek hiçbir ihtiyacın atlanmadığı Derinkuyu yer altı şehrinin bazı dehlizleri yetişkin bir insanın yürüyerek geçemeyeceği kadar dar tünellerden meydana geliyor.
Nevşehir’e 20 km uzaklıkta bulunan Kaymaklı yer altı şehri 8 kattan oluşuyor fakat sadece 4 katı ziyaretçilerce gezilebiliyor. M.Ö. 3000 yılında Hititler tarafından yapıldığı düşünülen Kaymaklı’da yiyecek ve içeceklerin bozulmadan muhafaza edilebileceği kadar iyi bir havalandırmaya sahip olan erzak odaları da bulunuyor. Bu sayede olası bir baskın durumunda şehir halkının burada uzun bir süre saklanması mümkün kılınmış.
Kapadokya yöresinin çömlekçilik merkezi Avanos’a 17 km uzaklıkta bulunan Özkonak yer altı şehri bölgedeki diğer yer altı şehirlerine kıyasla daha küçük fakat Özkonak kendine has bazı mimari özellikleri ile ilgi çekiyor. Özkonak şehrinin katları arasında haberleşmeyi mümkün kılan derin boşluklar bulunur ayrıca şehrin kapılarını aşmayı başarabilen düşman kuvvetlerini savuşturmak için kapı girişlerine denk gelecek delikler tasarlanmış. Saldırı anında bu deliklerden kızgın yağ dökülerek düşman askerlerine karşı koyulduğu düşünülüyor.
Erken Roma dönemine ait olan Mazı yer altı şehri Kapadokya’nın Ürgüp sınırları içindeki bölümünde konumlanmıştır. Bu yer altı şehrinin civarında Roma ve Bizans’tan kalma mezarlar da bulunur. Mazı’nın mimari yapısı ilginçtir, yer altı şehrinin dört girişi vardır. Oldukça gösterişsiz olan ana girişinden hemen sonra ahır bölümü, biraz ilerisinde ise kilise bulunur.
Özlüce yer altı şehri, tüf kayaların oyulmasıyla oluşturulan yer altı şehirlerinden bazalttan yapılmış kemerli girişiyle ayrılır. Diğer yer altı şehirlerinde olduğu gibi Özlüce’nin girişini de büyük bir sürgü taşı korumaktadır. Şehrin galerileri tabanlarında düşmanın baskın yapması halinde korunmak için tuzaklar kurulmuştur.
Çok fazla sayıda erzak odasına ve kiliseye sahip olduğu gibi galerileri de geniş olduğu için buranın bir manastır ya da garnizon olarak kullanılmış olabileceği düşünülmektedir, üstelik şehrin içinde bir zindan da keşfedilmiştir. Tatlarin’i diğer yer altı şehirlerinden ayıran bir özellik, diğerlerinde görülmeyen tuvaletlere Tatlarin’de rastlanmasıdır. 1975 yılında bulunarak temizlenmeye başlanan şehrin henüz sadece bir kısmı ziyarete açıktır.
1,565 okunma